Karabuz Çeşmesi /Em.Öğrt. Mehmet Öztürk
Adını tarihten alan güzel köyümün, geçmişten günümüze gelen, yaz kış suyu kesilmeden içtikçe insanlara huzur veren, önünden geçip suyunu tatmayan insanlara mal olmuş Karabuz Çeşmesi. Gurbetten köye gelenlerin durağı olan çoğu evde yemekten sonra bir bardak Karabuz suyu içelim, çayımızı da ondan demleyelim diyen ailelerin sohbetine mal olan Karabuz Çeşmesi.
Karabuz Sevdası
İki köyü birbirine bağlayan adını çeşmesinden alan, kışın sakin olup mayıs ayında çay mecileri ile şenlenen, ağustos ayında fındık toplayanlarla buluşan Karabuz. Karadeniz’in tipik yüzey şekillerini andıran bir yapıya sahiptir. Belirli dönemlerde heyelanlar yaşamasına rağmen otantik yapısını muhafaza etmektedir. Doğası çok zordur. Tarıma elverişli olmamasına rağmen bitki örtüsü fındık ve çayla kaplıdır. Son yıllarda bin bir zorlukla elde edilen ürünler değer kazanamayınca hak sahipleri Karabuz’a gereken ilgiyi göstermemektedirler. Karanın kara olduğu, buzun soğuk olduğu gibi Karabuz insanlara soğuk bakışlarıyla sessizliğe bürünmüştür. Sadece çeşmeden akan suyun, yoldan geçen arabanın sesiyle hayat bulan Karabuz, bizden sonraki nesile de hizmet vermeye devam edecektir.
Karabuz Sevdası
Bir şairin dediği gibi “ Karadenizli olmak için Karadeniz’ de doğmak gerekmiyor, sevdalanmak yeter” Ben de köyümle, Karabuz’umla gurur duyuyorum. Arkadaş çevreme Karabuz suyunu anlattıkça merakları çoğalıyor.
Yazın görmeyi, suyunu içmeyi havasını solumayı özlemle bekliyorum.