Oğuz Köyü tarihini Salih Zeki Uzunboy yazdı.
Merhaba…
Erkeklerin izlendiği SECEREYE son kuşakların ayrı ayrı yerlerde oturması nedeniyle akrabaların birbirlerini tanımaları açısından kızlarımız da ilave edilmiştir. Bu nedenle eksikliğimiz var ise düzeltilmesini teminen aşağıdaki E-Mail adresine bildirilmesini rica ediyorum.
Bu secere her ne kadar UZUNBOY sülalesi ile ilgili tutulmuş ise de, Resullü Köyü’nün kuruluşu ile aynı zamanda Günümüzdeki DÜBÜŞOĞULLARI, İBİKOĞULLARI, KARADÜZENOĞULLARI, ÇAKMAKOĞULLARI, BEKTAŞOĞULLARI’nın da seceresi olduğu görülecektir.
Büyük bir heyecanla okuduğum SOYAĞACIMIZI, bu güne kadar kayıt altına almış olan atalarımıza şükran borcumuzu bizden sonra gelecek olan nesillere aktarmakla ödeyebiliriz.
Bu nedenle aşağıda isimleri bulunan akrabalarımıza büyük iş düşmektedir. Her aile kendi seceresini izleyerek bir sonraki nesline aktarmakla bu secereyi başlatanların gayelerine hizmet etmiş olacaklardır.
Bu eseri sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum.
SAYGILARIMLA.
Salih Zeki UZUNBOY / szu1961@gmail.com
OĞUZ KÖYÜNÜN KURULUŞ TARİHİ
1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra zafer sevinci ile askerlerin çoğu serbest bırakılmıştı. Karamanoğullarının Türkelli Taifesi’nden Mehmet Fıkıh Bey 1071 yılı sonlarına doğru Gümüşhane toprağında Dorul Kazası üstünde Kadırga yaylasının şimdiki Oğuz Obası denilen yerde yerleşmiştir. Epeyce mal-hayvan yaparak geçimini sağlamış ve neslini orada çoğaltmıştır.
Mehmet Fıkıh Bey’in oğlu Oğuzhan Bey bilahare daha sıcak ve münbit araziler aramak için sahillere aşağı inmiştir. Gele gele şimdiki Türkelli Köyü’nün Güvende denilen suyun sol arkasına konaklamıştır.
Süleyman Bey’in oğlu da Yayla Bey’dir. (YAYLALI)
Mehmet Fıkıh Bey’in evlatları Gadirgaya da otururlarken o çevrelerde başka bir kabile ile yani Reaya Taifesi’nden Musa İbni Ahmet-Mustafa İbni Virit-Süleyman İbni Mehmet Ağalar ile bir ihtilafa düşüp kavgalaşmışlardır. Bu kavga neticesinde bir değirmen ile 22 hane yıkılmıştır. Bu vakayı o sıralarda Erzurum’da bulunan Mustafa Paşa Hazretleri’ne bildirmişler ve Mustafa Paşa’da Reaya Taifesinin Gümüşhane topraklarından kovulmasını emretmiş ve kovulmuştur. Fakat mevsim icabı şiddetli soğuklar başlamıştı. Oralarda barınmak zorlaştığından Mehmet Fıkıh Bey’in oğulları eşyalarını, 1400 koyun, keçi, sığırlarını ve atları ile çobanları Kısa Taifesinden Yusuf Oğlu Resul’ü dahi birlikte alıp 860 (1445) yılında Oğuzların yanına yani şimdiki Türkelli Köyü’ne gelip Güvende Suyu’nun sol arkasına konaklamışlardır. Mehmet Fıkıh Bey’in ilk konakladıkları yer Güvende Suyu’nun sol arkasıdır.
Bunlar hep beraber otururlarken Yayla Bey’in küçük kızı Safiye’yi, çobanları Yusuf Oğlu Resul’e vermiş ve Şimdiki Resullü Köyü’nün bulunduğu yere 876 (1461) yılında ayırmışlardır. Böylece Resul, Hamza ve Yayla Bey’lerden ayrılmış olur. Fakat Resul gün geçtikçe öteden beriden yanına daha adam alarak çoğalıp daha fazla arazi almak istemiştir. Bu duruma Mehmet Fıkıh Bey’in evlatları müsaade etmemiştir. Bu anlaşmazlık yüzünden 966 (1551) yılında Yabolu Kariyesinde (Kazasında) mahkemeye müracaat edilmiş, Mehmet Fıkıh Bey evlatları 107 seneden beri tasarrufumuzda bulunan arazimizi Resul birkaç yılda almak istiyor demeleri üzerine Mustafa Paşa Hazretleri tarafından şeref ile buyurulmuştur ki; Mübaşir Ali Ağa marifeti ile Yusuf Oğlu Resul’ü mahkemeden reddedip kovmuş ve Mehmet Fıkıh Bey evlatları üzerine kayıt ilan edilmiştir.
Yayla Bey’in evladı
Mustafa Paşa’nın oğlu Hamza Bey, (HAMZALI)
HAMZA BEY VE NESİLLERİ:
Hamza Bey ve oğulları o dönemde Davun denilen bir hastalık vardı. Çok kişileri kırıp geçiriyordu Hamza Bey’in Üç oğlu vardı iki oğlunu davun denilen hastalıktan kaybetti. Bir oğlu Mahmut Bey kalmıştı.
Daha sonra 7 aylık çocuğu düştü ölmedi. Adını Düşük Hasan koydular. Yani şimdiki Dübüşoğulları’nın dedesi Düşük Hasan’dır
NOT: Bu secerenin buradan sonraki bilgileri, her ailenin kendi sayfasındadır.
Bu grafik yukarda anlatılanların bir özeti sayılabilir.