Oğuz’da Çocuk Oyunları / Derleyen: Metin Kılıç
Daha çok köy merasında hayvan otlatan çocuklar arasında oynana oyunlardır. Buna göre yöredeki oyun alanı, Türkelli’nin üst kesimindeki Ütük adlı meradır.
Beş Taş Oyunu:
Boru Çıkartmak: Baharda yeni çıkan dalların kabuğunu helezon şeklinde kesip çıkararak bunu kıvırıp borazana benzetilir. Kabuğun birbirine tutturulması dikenler ile ağlanır. Daha sonra zil yapılıp bunun başına takıldığında kalın ses çıkar. Bu ses uzaklardan duyulur.
Çizek Oyunu: Sek sek diye bilinen bir oyun. Kiremit parçasını yere çizilen alanlar içine kaydırarak oynanır.
Çamurdan Araba Oyunu:
Çelik Oyunu:
Foruk Fındık Oyunu:
Gıcıriik Oyunu: Başı sivriltilmiş bir kazık yere çakılır. Genç ve uzun bir ağaç kesilerek tam ağırlık merkezine bir oyuk açılır ve yere çakılan kazığın tepesi bu oyuğa sığacak şekilde inceltilir. Ayrıca tepesi kolay dönsün diye yuvarlaklaştırılır. sonra üzerine yerleştirilir. Bir kişi ağacın bir ucuna oturur. Diğer kişi ağacın diğer ucuna abanır ve koşarak ağacı döndürür. Bu sırada çıkan gıcırtılar nedeniyle oyuna “gıcıriik” denir. Daha iyi gıcırdasın diye kazığa ve ağacın oyuğuna kömür sürülür. Bir süre sonra sürtünme nedeniyle ortadan ikiye bölünen üstteki ağaç değiştirilerek oyun sürdürülür.
Golçak Yapımı: Kendir ekildiği zamanlarda oynanırdı.
Kabak Yaprağından Düdük: Büyük kabak yapraklarının sapından yapılan düdük.
Kayıncak: Bir tahta üzerine binerek çimenlik bayır aşağı kayılır.
Körebe Oyunu:
Kuyu Oyunu:
Meyve ve Bostan Yeme Oyunu: Çocukların hep birlikte meyve ağaçlarına çıkıp meyve yiyerek vakit geçirmeleri bir oyun havasında olur. Bu oyun sırasında başkalarının meyve ağaçlarına çıkılırdı. Ağaçlara çıkılmasın diye gövdeye diken (çort) sarılırdı. Buna “goruk” denir. Aynı şekilde tarlalardan salatalık (bostan) alınır ve paylaşılırdı.
Yüzme : Sıcak günlerde gruplar halinde dereye yüzmeye gitmek de oyun sayılır. Derelerin önü kesilerek yapılan göllerde yüzme bu oyuna dahil edilebilir.
Mıras Oyunu: Deniz kıyısında bulunan yuvarlak taşlar başka taşlarla sürtülerek daha da yuvarlaklaştırılır, tereyağı ile yağlanır. Buna “çay daşı mırası” denir. Belirli yerlerden çıkan daha yumuşak taşlar yine sürtülerek yuvarlaklaştırılır. Buna “ehya mırası” denir. Camdan misketlere “cam mırası” denir. Mıras oyununda düğmeler (gopça) belirli aralıklarla dikine yere dizilirse, buna “gopça oyunu” denir. Bu düğmelerden büyüklerine “lepdürmeç” denir. Çocuklar bu oyun için evdeki giyim eşyalarının düğmelerini, beşik dastarlarının düğmelerini çalarlar.
Pattavuç: Kamıştan ya da içi boş dallardan yapılan aletle küçük meyve çekirdekleri bir çubuk sokarak üfleyip uzağa fırlatılır.
Sapangaya: Kendirden örülen 1 ya da 1,5 m uzunluğundaki bir sicimin tam ortasında taş koyma yeri var. Taş koyulduktan sonra sicimin iki ucunu tutup havada iyice çevirdikten sonra sicimin bir ucunu bırakarak taş hızla fırlatılıyor.
Sapantaşı: Çatal biçimli dal paçasının iki ucuna lastik bağlanarak yapılan alet. Lastiklerin ortasındaki yere taş koyularak lastik gerdirilir ve taş fırlatılır.BAKINIZ
Sucukluk: Kamıştan yapılan aletle su fışkırtmaya yarar.
Tahta Araba oyunu: Arkada iki tekerlek, önde direksiyonu olan tahta tekerlekli oyuncak çok sevilirdi. Tabi yolun aşağı doğru eğimli olması güzeldi. (Not: Fotodaki araba gelişmiş bir örnek. tekerlerini de biz yapardık. Bu tekerler bizden değil)
Top Oyunu: Kesilen hayvanların idrar torbası (suluk) şişirilip dışına ip veya bez parçaları sarılarak elde yapılan top ile oynanır.
Deynek Tenme Oyunu: Çimenlik bir alanda ağu çalısından yapılan deynekleri yere vurarak sektirme oyunudur. Oyunda değneği en çok sektiren ve en uzağa fırlatan oyunu kazanır.
Zifir Oyunu: Bu oyun için geniş bir çimenlik gereklidir. Ütük’de bu oyunun oynandığı yere “Zifir Çimeni” denmiştir.
Zili Çıkartmak: Baharda yeni çıkan ince dalların kabuğunu bütün olarak çıkartıp bir ucunu ezerek ağızda öttürmeğe yarar.