Oğuz ve diğer mahalleler yaşamaya elverişli arazi üzerindedir.
Yaşamaya elverişli olması için arazi yetmiyor. Geçinmeye de elverişli olmalıydı. Ama ne yazık ki; geçinmeye elverişli değil. Köyde yaşayanlar çeşitli çalışmalar yapıyorlar.
Tarım alanında fındık, çay, mısır ana ürünlerdir. Türlü meyveler de dağınık biçimde yetiştirilmektedir. Kivi de üretilmeye başlandı. Arıcılık az da olsa yapılmaktadır.
Tarımdan geçinmek artık yeterli olmamaktadır. Gerçekte göçün önemli nedenlerinden biridir. Başka bir neden de nüfusun artması, insanların başka beklentilerinin olmasıdır. Kaliteli yaşam, çocuklarının geleceği öncelikli tercihlerdir. Böylece göç veren köyde tarım ve hayvancılığın önemli ölçüde azalması diğer etkenlerdir.
10 binin üzerindeki nüfusumuzun büyük bölümü TÜRKELLİ KÖYÜ dışında işçi, memur ve iş adamı olarak yaşamaktadır. Ancak çoğunluğu köyümüz ile bağlantılarını devam ettirmektedirler.
Önceki yıllarda çeşitli geçim yolları vardı. Soğuk demircilik bunlardan biriydi. Av tüfeği, baskül, tarım aletleri üretilir, satılırdı.
Av tüfeği üretilen çok sayıda atölyeler bulunmaktaydı. Çoktan kapandılar (kapatıldılar).
Bakır kaplarımızdan
Yöremizde doğa; yeşilin – mavinin çok çeşitlerini sunmuş karadenizlilelere. Bu nedenle meyve bolluğu yaşanması gerekir. Öyle midir Acaba ? Bir kaç meyve fotografı ile bilgilenmeye başlayalım.
Bazı bilim adamları, “çay pas yapar” diyorlar. Meyvelerimizin azalma nedenlerinden biri olabilir mi? Bu doğru ise, ne yapılmalıdır konusunda geç kalınsa da konuşulmalıdır demektir…
Bu meyvelerin alınabilmesi için hazırlıklar başladı bile. Bahar güzelliklerini sunuyor. Türkelli insanları da baharı karşılıyorlar. Koklayamadığımız şu çiçeklere, çıplak ayaklarla basamadığımız şu topraklara bir bakınız
doğal gübre ile tarla işleri Hasan Hüseyin Hoca’nın bitki denemeleri
çiçeklerden komar gülü
çiçekler
NOT: Yazmayı sürüdüreceğiz. Tüm güzellikler köyümüzde var. Ancak üretilen ürünlerimiz artık geçimimizi sağlamıyor. Göç olanca hızıyla sürüyor. Köyde kalıp, üretimi kahramanca sürdürenlere selam olsun.