OĞUZ’dan Derlenen Atma Türküler./ Dr. Emine Kırcı*
Türk Halk Kültüründen Derlemeler
2300 nüfuslu bir Karadeniz köyü olan Türkelli (adını 2009 da değiştirmiş, OĞUZ olmuştur), Trabzon’un Beşikdüzü ilçesine bağlıdır. Çevresindeki Resullü, Aruz (Dolanlı), Çakırlı köyleriyle de son Bütün Şehir Yasası ile mahalle olmuşlardır. Ancak tüm bu köyler Oğuz adı ile konuşulur, dışarda böyle bilinir.
Bu nedenle türkülerde Türkelli yerine Oğuz adı geçmektedir.
Karadeniz’ in atma türkü özelliği burada da bütün canlılığı ile yaşamaktadır. Asker uğurlarken, çay veya fındık toplarken, tarlada çalışırken, evde herhangi bir iş yaparken söylenen bu türküler her şeyden önce iş türküsü niteliği taşımaktadır. Atma türkü yanı sıra “kesme türkü” ve “yakma türkü” adları da verilen bu türküler düğünlerde kemençe eşliğinde oyun havalarıyla da söylenirler.
1987 – 88 yılları arasında, sohbetler esnasında yazarak tabii ortamda tarafımdan derlenmiştir.
*( Kültür Bakanlığı Halk Kültürünü Araştırma Dairesi Başkanlığı Folklor Araştırmacısı)
…………………………………………………………..
Bu türküler çok önceden beri söylenmektedir. Özellikle kemençe ile dile getirilmektedir.
Aca ben de geçtim mi
Gadırga eteğinden Benim ıçın su için Taşoluk peteğınden
Ağacın tepesinde Gara tavuk ötüyu Ayşe ile Fadime Yörek bağı dokuyu
Ağacın depesinde Garar Üzümüm garar Anan müslüman olsa Seni sırtıma sarar
Ağacın depesinde Üzüme bak üzüme Dolanırım yarimin Hamsi başı gözüne
Ağasar dere içi Yayılır goyun geçi Yapma şekere benzer Dudaklarının içi
Ağasarın deresi Aksa yukarı aksa İki gözümün biri Daiman güzele baksa
Ağasarın deresı Yandan akıyu yandan Askerlik de var ama Sevdaluk öbür yandan
Ah ederim ahımdan Gorkarım Allahımdan Nice devirler döner Benim ahu zarımdan*
Ah yaylalar yaylalar Yayılsın seni mallar Gece gündüz peşinde Nedir çektiğim hallar
Akşam oldu ilkindi Ay gırana dikildi Eller yarım dedikçe Benim boynum büküldü
Alacağam gız seni Yalvar babana yalvar Kovanın çubuğunda Bitti üç dene çavdar
Al eline keseğe Durma külü garışdur Guru sevdaluklara Yarım beni alışdur
Al eline eline İp ilen orağını Ben sana ne ettim ki Büküyun dudağını
Allahım utandurma Haklı olan kulunu İki saatte çıktım Şameliğin yolunu
Aptallı bayır bacak Aptallı yıkılacak Aptallı’nın gızları Bizim köye galacak
Araba korna vurdu Şalpazarı’nda durdu Arabanın önünde Orta boylu yar durdu
Arkasına aşağa Saçları örüm örüm Alırsan gardaşımı Olurum sağa görüm
Asker olacağımı Tirebolu’da duydum Yangulu yüreğime Soğuk suları guydum
Asker oldum gidiyum Nere benim alayım Dua et bana gülüm Mart ayına galayım
Asker oldum gidiyum Urfa Mardin dediler Askere gidilir mi Var evde yat dediler
Asker oldum vatana Giduyum da kıtama Benden selamlar olsun Dolu gözlü anama
Ateş attım armana Yanma gürgenim yanma Isıtma tuttu beni Sakın sevdalı sanma
Ateşteki gazanın Yak altını gaynasın Haçan girdin horana Gemiklerin oynasın
Atma türkü atarım Canların yakarım Eski çarucağımı Boğazına dakarım
Başındaki cemberi Hangi dükkandan aldın Gözlerini sevdiğim Sen gene bağa galdın
Ben bilürüm bilürüm Darı savurmasını Bazarlık gıranında Yedim gavurmasını
Bır kız sevdim Rizeli O da dünya güzeli Trabzon sahilinde Gel seninle gezeli
Boğazında boncuklar Haruşadur haruşa Bayak türkü çağıran Şimdi gelsin yarışa Burası yayla değil Mezeredür mezere İkimizi goysalar Bir daracuk mezere
Cebimdekı elmayı Yesin Şahinaz yesin Karakola düşende Sevdim de aldım desin
Gızılağaç benimsin Yaprakların delinsin Uzakdan gördüm seni Ne cilveli gelinsin
Haburadan garşıya Attım girebisini Anasının yanında Öptüm Fedimesini Haburadan oyanı Ören obası Ören Yar ile gonuşurken Kimidi bizi gören
Haburası ne bayır Gülü dikenden ayır Sevdalı gullarını Gayır Allahım gayır
Haburaya oraya Avuluktur avuluk Gızın gönlü var ama Babasından gavurluk
Hambarlı hayırına Su kesdim bayırına Hambarlı gız verecek Babası hayırına
Haydi gidelim uşak Bizim köye meciye Demez mi bekar gızlar Biz de gitsek gocıya
Horanı depmeyile Horan yeri düz olmaz Kadife geyme ile Gocagari gız olmaz
İki türkü söylerdim Sesim gısık olmasa Öldürürdüm gocanı Yaradanım sormasa
Dağı duman bürüdü Üstümüze yürüdü Olsa baban müslüman Seni bana verirdü
Derede olur balık Okalukdur okaluk Gız ananıla baban Etmedi mi sevdaluk
Derenin gıyısında Vurdum sarı yılanı Öpmedim dişlemedim Kim söylemiş yalanı
En dereye bi su iç Dereyi garşıya geç Almasan alma beni Aklından çıkarma hiç
Eneceğum dereye Tutacağum alabaluk Ne edelum güzelüm Biz bizi alamaduk
Enişdibi yolları Dokuz dönüm değil mi Al götür beni yarim Ahir ölüm değil mi
Enterinin altları Yere yakın katları Işıl ışıl ediyu Boğazının altlan
Ayağında yemeni Çimenleri eziyu Dolu gözlü sevdiğim Aca nerde geziyu
Ayakkabım eskidi Ezmedendür ezmeden Ölüm daha iyidur Böyle bekâr gezmeden Ayşeler hatun olur Sözüne bütün olur Ayşe sevdası olan Yanar da tütün olur |
Ayşem Ayşem aş da gel
Dağları dolaş da gel Cazu anan duymasın Dış gapıdan gaç da gel
Bahçalarda lahana Topla da guy sahana Çık gapıya Ayişe Tavuklara mahana
Evinin o yanında Güvercin atar takla Benim fotorafımı Ölene gadar sakla
Ey gidi Garadeniz Doldu da taşamıyu Etmeyeli sevdaluk Edenler yaşamıyu Gadırga dedikleri Bir yamanın belinde Seni sevdim seveli Galdım alem dilinde
Gadırga’nın gaşına Destan yazdım başına Gelen giden okusun Neler geldi başıma
Galdır gazmayı galdır Galdır boynundan aşır Sevdaluk eden gızlar Goynunda ayna daşır
Galk gidelim ormana Edelim alafları Alırum seni diye Etti bağa lafları
Gapısında armudu Ben aşladım aşladım Onsekiz yaşlarımda Sevdaluğa başladım
Gaş başında inek var Boynuzunda sinek var O gavurun gızında Sevdalukdan yürek var
Gaya sisin başları Evliyadur Evliya Sevdiğim senin ile Gideceğim yaylıya
Gece sabaha gadar Yanar benim ışığum Böyle miydi sevdiğim Seninle gonuşuğum
Geçme evin ardından Evin ardı yol olur Gocalı garı ile Gonuşması zor olur
Gemi geliyu gaşdan Yelkenleri gumaştan Ne anam var, ne babam Doğmuşum gara daştan
Gideceğum yaylaya Gatırıla gorula Çıksın babanın gözü Seni verdi zorula
Gideceğum mektebe Ö’yü okurum ö’yü Sensiz gene e gülüm Edemez Oğuz köyü
Gızılağaç fidesi Çimenlerde bitesi Neden aldattın beni Cehenneme gidesi
Kağıdımı açayı Habu Maçka bıçağı Bize sebep olanın Yıkılası ocağı
Kemençemln başına Meni sürerim meni Gideyrum askere Daha göremem seni
Kemençemin başına Süreceğim reçine Yaz aylan gelince Benzersin güvercine
Kemençemin başına Vururum tırak tırak Seni gavurun gızı Ya al beni ya bırak
Kemençem iki telden Zilden öteyi zilden Sen sarıl boğazıma Ben de sarılam belden
Neler biliyu neler Köydeki Fadime’ler Gıl çulunun altında Yesin seni pireler
Omuzumda tüfeğim Armalarım belimde Dedim ne yalvarisun Ne var benim elimde
Onsekiz yaşındayım Dağların başındayım On iki yaşdan beri Gız senin peşindeyim.
Ormanın arasında Tahta mı kesiyisun Alırum seni diyi Dalga mı geçiyusun
Oy kemençe kemençe Ne bağırır durusun Sende mi benim gibi O yare sevdalısun
Saravu çiçek açtı Daha da var açacak Eyi bak babacuğum Gızın gocaya gaçacak
Sayın Oğuz gençleri Benden selâmlar size Ne cevap vereceğiz Ölünce dedemize
Yarın biz de ölünce Havadis soracaklar Cevap veremeyince Mütesir olacaklar
Sen de biliyu musun Benim bildükIerimi Eğer sevdalı isen Dinle türkelerimi
Sığırların sırtında Yazın olur zambula Alırsam sevdiğimi Giderim İstanbul’a
Sisdağı’nın başında Destan yazarım destan Yarim sırtına geymiş Gıratmişandan fistan
Sisdağı’nın başında Duman mısın gar mısın Alacağım gız seni Onaltı da var mısın
Sisdağı’nın başında Tavışanım tavışan Acep daha ne isder Sevdiğine gavuşan
Sisdağı beri bakar Suyu bulanık akar İki gözümün biri Daiman güzele bakar
Türkü söylerim türkü Türkülerim uydurma Akşamdan geleceğim Gapılarda buydurma
Türkü söyleyeceğim Gönül eyleyeceğim Kendi kendime ettim Kime ne diyeceğim
Taylanın keseklisi Fistanın çiçeklisi Çok hoşuma gidiyu Gızların göbeklisi
Uyun horana uyun Tavan tahtası gibi Sarılayım boynuna Yaban asması gibi
Yaprak budarım yaprak Ben budarım sen topla Yolladığım mektubu Oku oku da ağla
Yara gönderdim ayran İki bacaklı tasta Düşünme derin derin Hasta olursun hasta
Yayla çimeni budur Otur sevdiğim otur Yaylanın çimenine Ahır gelmişim budur
Yaylanın çiçeğini Elimde guruturum O yarın hatırını Ölürsem unuturum
Yaylanın çimenleri Daha çinemem seni Doruk kozalakları Sakın söylemen beni
Yaylanın çimenine Gel menine menine Sigaramın içine Sığar mısın Emine
Yayla soğuk suyun var Seni içen ganar mı Adam elin gızına Böyle gene yanar mı
Yayla yayla gezersin Çimenleri ezersin Yaylada çiçek yoktur Hangisine benzersin |